Kahve, kökboyasıgiller (Rubiaceae) familyasının Coffea cinsinde yer alan bir ağaç ve bu ağacın meyve çekirdeklerinin kavrulup öğütülmesi ile elde edilen tozun su ya da süt ile karıştırılmasıyla yapılan içecektir.
Etimolojisi
Kahve ağacının ilk bulunduğu yer olan Habeşistan'ın Kaffa yöresinin Arapça karşılığı "qahwah " dır. Araplar bugün bilinen kahveyi henüz tanımıyorken kelime keyif veren içki, şarap anlamında kullanmaktaydı. Bugünkü anlamını 14. yüzyılda kazanmaya başlamıştır. Bu Türkçe'de "kahve"ye dönüşmüş, buradan da Avrupa'da café, caffe, koffie, coffee, koffie, Kaffee şekline gelmiştir.
Kahve Ağacı
Çiçekleri beyaz ve hoş kokulu, kirazı andıran kırmızı meyvesinin içinde iki çekirdek bulunan, dikildikten yaklaşık 3 yıl sonra meyve vermeye başlayan ve 30-40 yıl boyunca aralıksız meyve veren bir ağaç türüdür. Doğal haline bırakıldığında 8-10 metreye kadar uzayan ağaç, meyvelerin kolay toplanabilmesi için sürekli budanarak 4-5 metre uzunluğunda bir çalı boyutunda tutulur. Kahvenin defne yaprağına benzer derimsi ve kenarları dalgalı kışın dökülmeyen koyu, parlak ve sivri uçlu yaprakları vardır. Bol yağış alan, ortalama sıcaklığın 18-24°C arasında bulunduğu ve don olayının görülmediği, ekvatorun 25 Kuzey'i - 30 Güney'i arasındaki kuşakta yetişir. Soğukta ağaç ölür, ayrıca ani ısı değişiklikleri de ağaca zarar verir. Nemli ortamı sevdiğinden, kahve ağacının düzenli yağışın olduğu tropik bölgelerde yetiştirilmesi gerekir. Doğada pek çok yetişen türü olmasına rağmen yalnızca coffea arabica ve coffea robusta adındaki türlerin tarımı yapılmaktadır.
Kahve Çiçeği
Bol yağışların ardından kahve ağacı, yılda iki ya da üç kez bembeyaz muhteşem çiçekler açar. Güçlü ve keskin kokuları kimi zaman yasemini kimi zaman portakal ağacının çiçeğini andırır. Yeni çiçek vermeye başlamış bir ağaç, dallarında bir yılda toplam 20-30 bin çiçek taşır.
Kahve çiçekleri açtıktan birkaç saat sonra solmaya başlar ve yavaşça meyve olmak için hazırlanırlar.
Kahve Meyvesi ve Tarımı
Kahve çiçeği beyaz renktedir ve yasemin gibi kokar. Kahve meyvesi; büyüklüğü, şekli ve rengindeki benzerlikler nedeniyle "kahve kirazı" olarak da adlandırılmaktadır. İçinde ince iki çekirdek bulunur. Çekirdeklerin birbirine bakan tarafı düz, dış tarafı yuvarlaktır. Her çekirdeğin içinde aynı biçimde bir tohum (kahve tanesi) vardır. Tanenin düz yüzeyinde, içi sert bir besidokusu ile dolu olan, derin bir çizgi yer alır, Besidokusunun dış tabakası ince bir zarla kaplıdır. Zarın dışında ise daha sert bir kabuk vardır. Eğer kahve çekirdeği daha sonra tohum olarak kullanılacaksa çekirdek kabuktan ayrılmaz.
Bazı kahve ağaçlarının meyvesinden iki yerine bir tane çekirdek çıkar. Bu çekirdek (peaberry), diğerlerine göre çok daha yuvarlak bir şekle sahiptir. Tek olarak çıkan çekirdekler, diğerlerinden ayrılarak üretim sürecinden geçirilir. Genellikle fiyatları da normal kahveye göre çok daha pahalıdır.
Kahve meyvelerinin çok düzenli kontrol edilmeleri gerekir, çünkü olgunlaştıktan sonra 14 gün içinde çürümeye başlarlar.
Tarımı
Yengeç ve Oğlak dönencesi arasında tropikal iklimli bölgelerde ağırlıklı olarak tarımı yapılmaktadır. Toprak, aldığı su, güneşlenme zamanı, nem kahvenin tadını ve aromasını değiştirmektedir. Eğer kahve yanardağın eteğinde yetiştiriliyorsa kül kokuyor. Muz ağaçlarının gölgesinde yetişiyorsa daha aromatik bir tadı oluyor. Brezilya kahve üretiminde dünya birincisidir. Onu Vietnam ve Kolombiya takip eder.
Kahvenin Yararları
- Kahve sindirimi oldukça kolaylaştırır. Yemeklerden sonra içilen Türk Kahvesinin amacı; keyif olduğu kadar, sindirime yardımcı da olmasıdır.
- İçeriğindeki kafein maddesi uygun miktarda alındığında, uyku halini ortadan kaldırır, enerjik ve odaklanmaya hazır hissetmenizi sağlar.
- Güzel kavrulmuş bir kahve, ortalığa yaydığı kokusu ile duyuları harekete geçirerek, mutlu ve iyi hissetmenizi sağlar.
- Koku duyusuna son derece yüksek hitabı vardır kahvenin. Öyle ki; parfümerilerde, kokladığınız parfümden sonra yeni bir parfüm koklamaya hazır olmanız için, bir parça kahve kavrulmuş, çekilmiş kahve koklatır görevliler. Bu kokladığınız kahve, iki parfümün kokusunu birbirine karıştırmamanızı sağlar.
- Günlük tüketilen miktar aşılmadığında, metabolizmayı hızlandırdığı uzmanlarca ifade edilmektedir. Kavrulmamış, yeşil kahve tohumundan üretilen bir tür içeceğin de kilo vermeye yardımcı olduğu belirlenmiştir. Bu şekilde tüketildiğinde, vücuttan yağ atılmasını sağladığı ifade edilmektedir.
- Günde en az bir fincan içildiğinde, kahvenin; Parkinson, Alzheimer gibi hastalıklara yakalanma riskini azalttığı belirlenmiştir. Karaciğer sirozu ve şeker hastalarının da düzenli tüketilmesi tavsiye edilmektedir. Tedavi sürecine yardımcı etkisi olduğu belirtilmektedir.
- Ayrıca kahvenin, anti-oksidan olarak kullanımı da mevcuttur.
Kahvenin Zararları
- En büyük zararı, içinde barındırdığı kafein maddesi çok tüketildiğinde aşırı uyarıcı bir etkene dönüşerek; uyku düzenini bozmasıdır denebilir. Akşamüzeri kahve içimine son verilirse, bu etkisi bertaraf edilebilir.
- İkinci olarak tansiyon düzensizliği yaratmasıdır. Aşırı tüketildiği takdirde, tansiyonu yükselttiği ispat edilmiştir.
- Kahve, aşırı tüketilmesi halinde kalp ritminde düzensizliğe sebep olabilir. Kalp hastalarının, doktorlarının belirttiğinden fazla kahve içmemeleri şarttır.
- Bazı hassas mide yapısına sahip kişiler de mide rahatsızlıklarına davetiye çıkaran kahveden zarar görebilir.
- Ayrıca, uzmanların yaptığı çalışmalarda kahvenin, vücutta normalden fazla su atılmasına sebep olduğu ortaya konmuştur.
- Az tüketilse bile, kahvenin ufak bir miktarı migren tetikleyici olduğu ve migren etkilerinin normalden daha kuvvetli olmasına sebep olduğu tespit edilmiştir.
- Kolayca kana karıştığından, hamilelikte tüketilmemesi veya tüketimin minimuma indirilmesi tavsiye edilmektedir.
Kaynak:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder